Her gün yaklaşık 7 milyon kişinin karnını doyurduğu hazır yemek sektöründe, et fiyatlarında yaşanan istikrarsız artışın büyük sıkıntılara neden olduğu belirtiliyor. Maliyet artışı iflasların yaşanmasına neden oluyor.
Aydın DEMİR
Ülke genelinde yaklaşık 5 binin üzerinde firmanın faaliyet gösterdiği hazır yemek sektörü, yıllık 67 milyar TL cirosuyla 500 bin kişiye doğrudan, 2 milyon kişiye ise dolaylı istihdam sağlayan en önemli hizmet sektörü olarak öne çıkıyor. Sadece günlük yemek veren firmaların satış cirosu yıllık 26 milyar TL civarında. Buna kamyoncusu, ekmek sanayi, sebze meyve üreticileri, tencere, tava, kazan ve mutfak üreticileri vs. katıldığında sektörün yıllık büyüklüğü 67 milyar TL civarında seyrediyor.
Hububat, yağlı tohum, süt ürünleri, şeker ve et fiyatlarındaki düzensiz yükselişler sektörün hız ivmesini yavaşlatsa da yemek sanayi artan talepler karşısında büyümesini sürdüren en dinamik sektörler arasındaki yerini koruyor. İşte biz de her gün milyonlarca insanın karnını doyurduğu hazır yemek sektörünü yerinde inceleyerek, sektörü masaya yatırdık.
AVRUPA HEDEFTE
Avrupa’da hazır yemek sektörünün cirosu yıllık 330 milyar doları bulurken, Türk firmaları da bu pazardan pay almak için kolları sıvamış durumda. Sektörün çatı kuruluşlarından Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Başkanı Sedat Zincirkıran, Türk yemek üreticilerinin Avrupa’daki yemek üreticilerine göre daha hijyenik olduğuna dikkat çekti. Zincirkıran, ”Kişisel kullanım ve mutfak standardizasyonunda Avrupa’dan daha iyi durumdayız. Türkiye’nin Avrupa’dan eksik kalan yönü ise mutfağa giren gıdaya getirilen standartlar. Bu noktada yemek sanayicilerinin hedefi, yakın gelecekte gıda standardını yakalayarak, Avrupa pazarından da pay alabilmek olacak. Sektör yenilikçi alt yapısı ile dünyaya yemek satabilecek konumda bulunuyor” diye konuştu.
Hazır yemek sektörünün günde 30 milyon insana yemek hazırlayabilecek kapasiteye ulaştığını kaydeden Zincirkıran, son dönemde özellikle et fiyatlarındaki istikrarsız artışın sektörde büyük sıkıntılara neden olduğunu vurguladı. Özellikle kamu kuruluşlarındaki yemek ihalelerinde büyük yarış olduğunu ifade eden Zincirkıran, şöyle konuştu: ”Kamu kuruluşlarından alınan ihalelerde 1 yıl boyunca fiyat değiştirme olanağınız yok. Hangi fiyattan aldıysanız o fiyattan yılı tamamlamak zorundasınız. Özel sektörde 6 aylık sözleşmelerle bu düzeltilebiliyor. Son dönemde yemek girdi maliyetlerinde yükseliş kaydedildi. Özellikle et fiyatları son dönemde yine tırmanışa geçti. Verdiğimiz yemeğin parasını bir ay sonra alıyoruz. Bunun sonucu olarak ödemelerde ertelemeler başladı. Buna bağlı olarak bazı firmalar iflas ederken piyasadan çekilmek zorunda kaldılar. Maliyetlerin artmasından dolayı sektörde iflasların da artacağı endişesi taşıyoruz.”
FİNANSMAN BULAMIYORLAR
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Hazır Yemek Meslek Komitesi Başkanı Hüseyin Bozdağ, sektörün teşvik sisteminden yeterince yararlanamadığını söyledi. “Diğer sanayi kuruluşları nasıl teşviklerden yararlanıyorsa, yemek sektörü de yararlanmalı” diyen Bozdağ, hazır yemek sektörünün finans kuruluşları ve bankalarla sorunlar yaşadığına dikkat çekti.
TÜRKLER FASULYE PİLAVCI
Günlük çıkan yemekler arasında Türk insanının en çok kuru fasulye pilavı sevdiğine dikkat çeken YESİDEF Başkanı Sedat Zincirkıran, gelen talepler doğrultusunda her hafta bir defa kuru fasulye pilavın yemek mönüsünde yerini aldığını söyledi. Zincirkıran, “Günlük toplu yemek talebinde dolmalar, ikinci sırada yer alıyor. Çorbanın bulunması mutlaka isteniyor. Pırasa ve lahana kapuskası en az tercih edilen yemekler arasında yer alıyor” dedi.